{
    "title": "Kemik Şişmesi",
    "image": "https://www.sisme.gen.tr/images/kemik-sismesi.jpg",
    "date": "21.01.2024 20:11:58",
    "author": "idil alacan",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Kemik Şişmesi,</b> kemikler vücudu oluşturan dokuların en sert olanlarıdır. Bu denli sert olmasının sebebi kalsiyum bakımından oldukça zengin olmasıdır. Vücuttaki kalsiyumunun %99'undan fazlası kemiklerde bulunur. Geriye kalan %1 oranındaki kısım da kanda bulunur. Kemikler sert olmalarının yanı sıra oldukça esnek bir yapıya sahiptir. Ayrıca yaşayan ve her daim gelişen bir yapısı vardır. Kemikler canlı kemik hücrelerinden ve cansız ara maddelerden oluşur. Kemik, yapısı bakımından sert kemik ve süngerimsi kemik olmak üzere ikiye ayrılır. Kemikler şekillerine göre ise uzun kemik, kısa kemik ve yassı kemik olmak üzere üçe ayrılır.</div><div><br></div><div>Kemik şişmesi hemen her yaşta görülen ve kişilerde vücut şeklinin bozulmasına neden olabilen bir durumdur. Kemik şişmesi sonucu kişilerde en fazla hareket kısıtlılığı göze çarpar. Bu hareket kısıtlılığı günlük yaşamda da aksamalara sebep olur. Vücudun hareket kapasitesi ve kişinin fiziksel kabiliyeti önemli ölçüde azalır. Kemik şişmesi genelde vücuttaki iki kemiği birbirine bağlayan ve hareketli olan eklemlerin yer aldığı noktada meydana gelir. Eklemler işlevlerine göre oynar eklem, oynamaz eklem ve yarı oynar eklem olarak üçe ayrılır. Kemik şişmesi genelde diğerlerine göre daha aktif olan oynar eklemde meydana gelir. İki kemik arasında birden fazla bağ ve eklem sıvısı adı verilen bir sıvı bulunur. Bu sıvı sayesinde hareket esnasında kemiklerin birbirlerine sürtünerek aşınmaları engellenir. Bu dokular en küçük darbe, zorlama ya da iltihaplanma gibi durumlardan kolayca etkilenebilir yapıdadır. Örnek olarak vücudun sürekli hareket halinde olan bölgeleri olan diz kapakları, boyun, omuz, ayak ve el bilekleri gösterilebilir. Kişilerin vücut yüklerinin neredeyse tamamının diz kapakları ve ayak bilekleri üzerinde olması nedeni ile en çok buradaki kemiklerde şişlik durumları gözlemlenebilir. Kemikte yaşanan şişlik bu yumuşak dokular üzerinde sıvı birikmesi nedeni ile oluşur ve beraberinde çok şiddetli ağrıları da meydana getirir. Kemik şişmesi bazı kişilerde kronik bir hal alabilir. Meydana gelen şişlikler o an için azalsa bile bir süre sonra tekrar aynı bölgede ya da bir diğer bölgede yeniden belirebilir. Kemik şişmesi genellikle vücut yapısında önlenemeyen durumlar arasında yer alır. Daha önceden böyle bir olacağı anlaşılsa bile ilaç ya da tedavi yöntemi ile engellenemez. O nedenle uygulanan tedaviler daha çok kemikte şişlik meydana geldikten sonra şişliğin etkilerini azaltmaya yöneliktir. Kemikte meydana gelen şişlik her seferinde farklı sebeplerden kaynaklanabilir. Genel olarak kemik şişmesi birden fazla nedene bağlı olarak meydana gelir.</div><div><br></div><div><b>Kemik Şişmesi Neden Olur?</b></div><div><br></div><div>Kemikte meydana gelen şişlik her seferinde farklı sebeplerden kaynaklanabilir. Genel olarak kemik şişmesi birden fazla nedene bağlı olarak meydana gelir. Bunlardan en önemlileri romatizmal rahatsızlıklardır. Bu durum her yaştan kişide görülebildiği gibi vücudun her kemiğinde meydana gelebilir. Kemik şişmesinde diğer bir neden ise eklemlerin iltihaplanması sonucu şişliklerin oluşmasıdır. Bu gibi durumlar genelde yaralanma gibi sonuçların neticesinde oluşur. Kemiklerin zedelenmesi ya da kırılması da iltihaplanmalara ol açabilir. Bu durum daha çok yanlış egzersiz ya da kişiyi zorlayacak egzersiz sonrasında meydana gelir. Son olarak sıralanacak neden ise gut hastalığıdır. Gut hastalığı olan kişilerin vücutlarında ürik asit birikmesinden dolayı kemikler ciddi hasar görür. Alkol, beslenme bozuklukları, genetik nedenler kişinin gut hastalığına yakalanma riskini arttırır. Gut hastalığı genellikle kendini fazla belli etmeden el ve ayak bileklerinde aniden gelişir. Gut hastalığında kemiklerin şişmesi kaçınılmaz bir hal alır. Tüm bu durumların dışında diğer nedenlerden dolayı oluşan şişlikleri engellemek için öncelikli olarak şişliğin neden meydana geldiğinin anlaşılması gerekir. Bazı durumlarda herhangi bir tedavi uygulanmasa da yine de doktor gözetiminde olmasında fayda vardır.</div>"
        }
    ]
}